Gazze’deki Şifa Hastanesi’nden yürekleri yakan haber

Terör devleti

İsrail

’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’de başlattığı saldırılar 38 gündür devam ediyor. Bölgeyi yoğun bombardıman altına alan İsrail ordusu, hastane ve sivil yerleşim yerlerine düzenlediği saldırılarını artırdı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yakıt girmesine izin vermemesi nedeniyle hastanelerin teker teker hizmet dışı kaldığı açıklanırken, hasta ve prematüre bebeklerin durumu konusunda büyük endişe duyuluyor. Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan kayıtlara göre, İsrail’in Şifa Hastanesi’ne düzenlediği saldırılarda 3 hemşire hayatını kaybetti. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise yakıtın tükendiği Şifa Hastanesi’nde hayatını kaybeden prematüre bebek sayısının 3’e yükseldiği duyuruldu.

“Biz siviliz, burada başka kimse yok”

Ayrıca, Şifa Hastanesi’ne düzenlenen saldırılarda oksijen üretim tesisi, su depoları, kardiyovasküler bölümü ve doğumhane olmak üzere birçok bölüm ve altyapı hasar gördü. İsrail’in “Şifa Hastanesi’nde Hamas’ın faaliyet gösterdiği” iddiasını yalanlayan cerrahi şefi Dr. Marwan Abu Saada, “Biz siviliz. Ben doktorum. Burada sağlık görevlileri, hastalar ve yerinden edilmiş insanlar var. Başka kimse yok” ifadelerini kullandı.

“Onlarca prematüre bebek güvenli bir şekilde taşınamaz”

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki hastanelerde bulunan prematüre bebeklerin “daha güvenli bir hastaneye nakledilmesi” teklifine cevap geldi. Filistinliler için Tıbbi Yardım CEO’su Melanie Ward, yeni doğan bebeklerin taşınmasının “karmaşık ve teknik bir süreç” olduğunu söyledi. Ward, “Ambulanslar ve özellikle bebekleri nakletmek için gerekli beceri ve donanıma sahip olanlar hastaneye ulaşamıyor. Bebekleri alabilecek kapasiteye sahip bir hastane yok. Bebeklerin güvenli bir şekilde nasıl taşınacağına dair hiçbir gösterge yok” dedi.

Yeni doğan bebekleri kurtarmak için İsrail’in yapması gereken tek güvenli seçeneğin saldırılarını durdurmak olduğunu belirten Ward, “Saldırıları ve kuşatmayı durdurarak, yakıtın hastaneye ulaşmasına izin vermek ve bu bebeklerin hayatta kalan ebeveynleriyle yeniden bir araya gelmesini sağlamak en güvenli seçenek” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir